SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’D-DEA’

<< 3861 >>

DEVAM: 10- ALLAH (AZZE VE CELLE)'NİN İSİMLERİ BABI

 

حدّثنا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ. حدّثنا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ مُحَمَّدٍ الصَّنْعَانِيُّ. حدّثنا أَبُو الْمُنْدِرِ زُهَيَيْرُ ابْنُ مُحَمَّدٍ الَّتِميمِيُّ. حدّثنا مُوسى بْنُ عُقْبَةَ. حَدَّثَنِي عَبْدُ الرَّحْمنَ الأَعْرَجُ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ؛ أَنَّ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم  قَالَ ((إِنَّ للهِ تِسْعَةً وَتِسْعِينَ اسْماً. مِائَةً إِلاَّ وَاحِداً. إِنَّهُ وِتْرٌ يُحِبُّ الْوِتْرَ. مَنْ حَفِظَهَا دَخَلَ الْجَنَّةَ. وَهِيَ: اللهُ، الْوَاحِدُ، الصَّمدُ، الأَوَّلُ، الآْخِرُ، الظَّاهِرُ، الْبَاطِنُ، الْخِالِقُ، الْبَارِءُ، الْمُصَوِّرُ، الْمَلِكُ، الْحقُّ، السَّلاَمُ، الْمُؤْمِنُ، الْمُهَيْمِنُ، الْعَزِيزُ، الْجَبَّارُ، الْمُتَكَبِّرُ، الرَّحْمنُ، الرَّحِيمُ، اللَّطِيفُ، الْخَبِيرُ، السَّمِيعُ، الْبَصيِرُ، الْعَلِيمُ، الْعَظِيمُ، الْبَارُّ، الْمَتَعَالِ، الْجَلِيلُ، الْجَمِيلُ، الْحيُّ، الْقَيُّومُ، الْقَادِرُ، الْقَاهِرُ، الْعَلِيُّ، الْحَكِيمُ، الْقَريِبُ، الْمُجِيبُ، الْغَنِيُّ، الْوهَّابُ، الْوَدُودُ، الشَّكُورُ، الْمَاجِدُ، الْوَاجِدُ، الْوَالِي، الرَّاشِدُ، الْعَفُوُّ، الْغَفُورُ، الْحِلِمُ، الْكَرِيمُ، التَّوَّابُ، الرَّبُّ، الْمَجِيدُ، الْوَلِيُّ، الشَّهِيدُ، الْمُبِينُ، الْبُرْهَانُ، الرَّءُوفُ، الرَّحِيمُ، الْمُبْدِئُ، الْمُعِيدُ، الْبَاعِثُ، الْوَارِثُ، الْقَوِيُّ، الشَّدِيدُ، الضَّارُّ، النَّافِعُ، الْبَاقِي، الْوَاقِي، الْخَافِضُ، الرَّافِعُ، الْقَابضُ، الْبَاسِطُ، الْمُعِزُّ، الْمُذِلُّ، الْمُقْسِطُ، الرَّزَّاقُ، ذو الْقُوَّةِ، الْمَتِينُ، الْقَأَئُمُ، الدَّائِمُ، الْحَافِظُ، الْوَكِيلُ، الْفَاطِرُ، السَّامِعُ، الْمُعْطِي، الْمُحْيِ، الْمُمِيتُ، الْمَانِعُ، الْجَامِعُ، الْهَادِي، الْكَافِي، الأَبَدُ، الْعَالِمُ، الصَّادِقُ، النُّورُ، الْمُنِيرُ، التَّامُّ، الْقَدِيمُ، الْوِتْرُ، الأَحَدُ، الصَّمَدُ، الَّذِي لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يَكُنَ لَهُ كُفُواً أَحَدٌ)).

قَالَ زُهَيْرٌ: فَبَلَغَنَا مِنْ غَيْرِ وَاحِدٍ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ؛ أَنَّ أَوَّلَهَا يُفْتَحُ بِقَوْلِ: لاَ إِلهَ إِلاَّ اللهُ وَحَدَهُ لاَشَرِيكَ لَهُ. لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ، بِيَدِهِ الْخَيْرُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ. لاَ إِلهَ إلاَّ اللهُ لَهُ الأَسْمَاءُ الْحُسْنَى.

 

في الزوائد: لم يخرج أحد من الأئمة الستة عدد أسماء الله الحسنى من هذا الوجه ولامن غيره، غير ابن ماجة والترمذيّ. مع تقديم وتأخير. وطريق الترمذيّ أصحّ شيء في الباب.

قال: وإسناده طريق ابن ماجة ضعيف، لضعف عَبْد الملك بن محمد.

 

Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Şüphesiz Allahın 99 (yani) yüzden bir eksik ismi vardır. Allah, şüphesiz tektir, tek olanı sever.Kim O 99 ismi hıfzedip ezberlerse cennet'e girer. O isimler:

 

ALLAH, EL-VAHİD, ES-SAMED, EL-EVVEL, EL-AHİR, EZ-ZAHİR, EL-BATIN, EL-HALIK, EL-BARİ, EL-MUSAVVİR, EL-MELİK, EL-HAKK, ES-SELAM, EL-MU'MİN, EL-MUHAYMİN, EL-AZİZ, EL-CEBBAR, EL-MÜTEKEBBİR, ER-RAHMAN, ER-RAHİM, EL-LATİF, EL-HABİR, ES-SEMİ', EL-BASİR, EL-ALİM, EL-AZİM, EL-BARR, EL-MÜTEAL, EL-CELİL, EL-CEMİL, EL-HAYY, EL-KAYYİM, EL-KADİR, ELKAHİR, EL-ALİ, EL-HAKİM, EL-KARİB, EL-MUCİB, ELĞANİ, EL-VAHHAB,EL-VEDUD, EŞ-ŞEKUR, EL-MUCİD, EL-VACİD, EL-VALİ, ER-RAŞİD, EL-AFUVV, ELĞAFUR, EL-HALİM, EL-KERİM, ET-TEVVAB, ER-RABB, EL-MECİD, EL-VELİYY, EŞ-ŞEHİD, EL-MUBİN, EL-BURHAN, ER-RAUF, ER-RAHİM, EL-MUBDİ, EL-MUİD, EL-BAİS,, EL-VARİS, EL-KAVİYY, EŞ-ŞEDİD, ED-DARR, EN-NAFİ', EL-BAKİ, EL-VAKİ, EL-HAFID, ER-RAFİ', EL-KABID, , EL-BASİT, EL-MUİZZ, EL-MUZİLL, EL-MUKSIT, ER-REZZAK, ZU'L-KUVVE, EL-METİN, EL-KAİM, ED-DAİM, EL-HAFIZ, EL-VEKİL, EL-FATIR, ES-SAMİ', EL-MU'Tİ, EL-MUHYİ, EL-MUMİT,  EL-MANİ, EL-CAMİ, EL-HADİ, EL-KAFİ, EL-EBED, EL-ALİM, ES-SADIK, EN-NUR, EL-MÜNİR, ET-TAMM, EL-KADİM, EL-VİTR, EL-AHED, ES-SAMED. Öyle Allah ki doğurmadı, doğurulmadı ve hiçbir kimse O'nun dengi olamaz.

 

Zübeyr demiştir ki: Bana bir çok ilim adamları tarafından ulaştığına göre Esma-i Hüsna'nın evveline şu zikirle başlanır.

 

La ilahe illallahu vahdehu la şerike lehu. Lehu'l-mulk ve lehu'l-hamd biyedihi'l-hayru ve huve ala kulli şey'in kadir. La ilahe illallah. Lehu'l-Esmau'l-Husna. »

 

Meali: Allah'tan başka ilah yoktur. O tektir, ortağı yoktur. Mülk O'nundur, hamd de O'nundur. Hayır ancak O'nın elindedir ve O her şey'e kadirdir. Allah'tan başka ilah yoktur. Esma-i Hüsna onadır.

 

Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: İbn-i Mace ve Tirmizi'den başka. altı imamdan hiçbirisi Allah'ın Esma-i Husna'sını ne bu vecihle ne de başka türlü tadad etmemiştir (yani sayarak rivayet etmemiştir). İbn-i Mace ile Tirmizi'nin saydıkları isimlerin sırasında takdim ve tehir vardır. Bu konuya dair senedlerin en sıhhatlisi Tirmizi'ninkidir, İbn-i Mace'nin senedi, ravi Abdülmelik bin Muhammed'in Zayıflığı sebebiyle zayıf bir seneddir.

 

 

AÇIKLAMA:      Notta belirtildiği gibi Tirmizi de bu hadisin benzerini rivayet etmiştir. Müellifimizin senedi ile Tirmizi'nin senedi ravı el-A'ac'da birleşir. Fakat müellifimizin rivayetinde bulunan bazı isimler, Tirmizi'ninkinde yok ve buna karşın Tirmizi'nin rivayetinde bulunan bazı isimler müellifimizin rivayetinde yoktur. Ayrıca müellifimizin rivayetinde "es-Samed" ve "er-Rahim" isimleri mükerrerdir. Mükerrerlik durumu dikkate alınmazsa, isimlerin toplamı yüz eder. "Allah" Lafza-i Celil'ni hesaplamazsak kalan isimlerin toplamı doksan dokuz olur. Veya aynı anlamı taşıyan "Kavi" ve "Zü'l-Kuvve" isimleri mükerrer sayılırsa Lafza-i Celal dahil toplam doksan dokuz olur.

 

Gerek müellifimizin rivayetinde gerekse Tirmizi'nin rivayetinde beyan edilen Esma-i Hüsna'nın sayımı ile ilgili bölüm meefu mu, yoksa bazı raviler tarafından hadise dercedilmiş bir ilave mi? Yani Esma-i Hüsna'nın bunlar olduğu, Resul-i Ekrem tarafından mı buyurulmuş, yoksa ravilerden birisine ait bir söz müdür?

 

Bu noktada ihtila! vardır. el-Hafız, el-Fetih'te bu konuya bir hayli geniş yer vermiştir. el-Hafız bu arada şunu da söyler: "Ebu Hureyre (r.a.)'ın hadisine ait senedIerin hiç birinde Esma-i Hüsna. sayılmamıştır. Yalnız Tirmizi'de el-Velid bin Müslim'in rivayetinde ve İbn-i Mace'de Züheyr bin Muhammed'in Musa bin Ukbe'den olan rivayetinde Esma-i Hüsna sayılmıştır. Bu iki rivayet el-A'rac isimli ravide birleşir. Yani bu iki rivayet el-A'rac vasıtasıyla Ebu Hureyre (r.a.)'a ulaşır. Durum böyle olduğu halde el-Velid bin Müslim'in rivayet ettiği metin ile Züheyr bin Muhammed'in rivayet ettiği metin, yani Tirmizi'deki metin ile İbn-i Mace'deki metin arasında Esma-i Hüsna'nın sayımı bakımından ciddi farklılık, fazlalık ve eksiklik bulunur. Bu durum aşağıda belirtilecektir.

 

Hadisin Esma-i Hüsna'nın sayımına dair bölümünün merfu' mu, yoksa müdrec mi, yani Nebi (s.a.v.)'in buyruğu mu, yoksa bir ravinin ilavesi mi olduğu hususunda ihtila! vardır. Alimlerin çoğuna göre merfudur. Bu gurubtaki alimler bu hadisi delil göstererek, Kur'an-ı Kerim'de isim olarak geçmeyen ve Allah hakkında kullanılan bir fiilden türerne isimlerin Allah hakkında kullanılmasının caizliğine hükmetmişlerdir. Çünkü Tirmizi ve İbn-i Mace tarafından rivayet edilen bu hadisteki isimlerin çoğu böyledir. Bir kısım alimler de isimlerin sayımı bölümünün ravilerden biri tarafından ilave edildiği görüşündedir. Çünkü rivayetlerin ekserisinde sayım yoktur.

 

Beyhaki: Esma-i Hüsna'nın tayin ve sayımının her iki rivayette de ravilerden birisinin ilavesi olması muhtemeldir ve isimler hususunda iki rivayet arasında görülen ciddi ihtila! bundan dolayı olabilir. Buhari ve Müslim'in Esma'nın sayımına ait bölümü rivayet etmemeleri bu ihtimalden kaynaklanır, demiştir.

 

el-Hafız daha sonra İbn-i Mace'nin rivayetinde olmayıp da Tirmizi'nin rivayetinde bulunan isimleri ve bunun aksine Tirmizi'nin rivayetinde bulunmayıp da İbn-i Mace'nin rivayetinde bulunan, başka bir deyimle el-Velid'in rivayetinde bulunup da Züheyr'inkinde olmayan ve bunun tersine el-Velid'in rivayetinde bulunmayıp da Züheyr'in rivayetinde bulunan isimleri tesbit edip saymaktadır.

 

İBN-İ MACE'NİN RİVAYETİNDE BULUNUP DA TİRMİZİ'NİN RİVAYETİNDE BULUNMAYAN ESMA-İ HÜSNA

 

EI-Barr, el-Cemil, el-Kahir, el-Karib, er-Raşid, er-Rabb, el-Mubin, el-Burhan, eş-Şedid, el-Vaki, Zü'i-Kuvve, el-Kaim, ed-Daim, el-Hafız, el-Fatır, es-Sami, el-Mu'ti, el-Kafi, el-Ebed, eı-Alim, es-Sadık, el-Münir, et-Tamm, el-Kadim, el-Vitr ve el-Ahed.

 

TİRMİZİ'NİN RİVAYETİNDE BULUNUP DA İBN-İ MACE'NİN RİVAYETİNDE BULUNMAYAN ESMA-İ HÜSNA

 

EI-Kuddus, el-Ğaffar, el-Kahhar, el-Fettah, el-Hakem, el-AdI, el-Kebir, el-Hafız, el-Mukit, el-Hasib, er-Rakib, el-Vasi', el-Hamid, el-Muhsi. el-Muktedir. el-Mukeddim, el-Müahhır, el-Berr, el-Müntakim, Malikü'l-Mülk. Zü'I-Celal'i ve'l-İkram, el-Muğni, el-Bedi', er-Reşid ve es-Sablir.

 

Ebu'l-Hasan el-Kabisi: Allah'ın isimleri ve sıfatları Tevkifi'dir, yani Kur'an-ı Kerim, sabit hadis veya icma ile tesbit edilir. Esma-i Hüsna'nın tesbit ve tayini hususunda kıyas yolunu işletmek mümkün değildir. Kur'an-ı Kerim'de Esma-i Hüsna sayısı hususunda bir hüküm yoktur. Sünnet, yani sahih hadiste Esma-i Hüsna'nın doksan dokuz aded olduğu sabit olmuştur. Bazı alimler Kur'an-ı Kerim'den doksan dokuz isim çıkarmışlardır. Bunun ne derece doğru olduğunu Allah bilir. Çünkü çıkarılan isimlerin bir kısmı Kur'an-ı Kerim'de isim olarak geçmiyor da Allah hakkında kullanılan fiillerden alınmadır, demiştir.

 

el-Hafız daha sonra bazı ilim adamlarının Kur'an-ı Kerim'den çıkardıkları doksan dokuz ismi bir bir saymıştır. Gerek bu isimler ve gerekse bu hadis ile ilgili geniş bilgi almak isteyenler el-Hafız'ın el-Fetih adlı kitabının 2.cildinin 180 - 194. sayfasına müracaat edebilirler.

Şu noktayı da belirteyim: Ehl-i Sünnet mezhebine göre Esma-i Hüsna'nın tesbiti Tevkifi'dir. Kitab, Sünnet veya İcma' ile tesbit edilir. MutezIIe ve el-Keramiyye mezhebIerine göre Tevkifi değildir. Yani bir sözcüğün manasının Allah hakkında sabit olduğu akleri bilindiği takdirde o sözcükten türeme isim Allah hakkında kullanılabilir.

 

Hadisin baş kısmında "Allah tektir, tek'i sever" buyurulmuştur.

 

Allah'ın tek oluşundan maksad O'nun zatında, sıfatlarında ve fiillerinde bir olup ortağı, benzeri ve eşinin yokluğudur. Allah'ın Vitr'i, (teki) sevmesinin manası ise bir çok amel ve ibadette tek rakamı çift rakam'a tercih buyurmasıdır. Bunun için günde 5 vakit namazı, farz, abdest organlarını üçer defa yıkamayı sünnet kılmış, Kabe-i Muazzama'yı yedi defa tavaf etmeyi, Safa ile Merve arasında yedi defa sa'y etmeyi, cemrelere yedişer taş atmayı, Bu misaııeri çoğaltmak mümkündür.

 

ESMA-İ HÜSNA VE MANALARI:

 

 

اللهُ ALLAH     [-BİLGİ-]

الرَّحْمنُ er-RAHMAN     [-BİLGİ-]

الرَّحِيمُ er-RAHİM     [-BİLGİ-]

الْمَلِكُ el-MELİK     [-BİLGİ-]

الْقُدُّوسُ  el-KUDDUS     [-BİLGİ-]

السَّلاَمُ es-SELAM     [-BİLGİ-]

الْمُؤْمِنُ el-MU'MİN     [-BİLGİ-]

الْمُهَيْمِنُ el-MUHEYMİN     [-BİLGİ-]

الْعَزِيزُ el-AZİZ     [-BİLGİ-]

الْجَبَّارُ el-CEBBAR     [-BİLGİ-]

الْمُتَكَبِّرُ el-MÜTEKEBBİR     [-BİLGİ-]

الخالق el-HALİK     [-BİLGİ-]

الْبَارِءُ el-BARİ'     [-BİLGİ-]

الْمُصَوِّرُ el-MUSAVVİR     [-BİLGİ-]

الغفار  el-ĞAFFAR     [-BİLGİ-]

القهار el-KAHHAR     [-BİLGİ-]

الْوهَّابُ el-VEHHAB     [-BİLGİ-]

الرَّزَّاقُ er-REZZAK     [-BİLGİ-]

الفتاح  el-FETTAH     [-BİLGİ-]

الْعَلِيمُ el-ALİM     [-BİLGİ-]

الْقَابضُ el-KABİD     [-BİLGİ-]

الْبَاسِطُ el-BASİT     [-BİLGİ-]

الْخَافِضُ el-HAFİD     [-BİLGİ-]

الرَّافِعُ er-RAFİ’     [-BİLGİ-]

الْمُعِيدُ el-MUİD     [-BİLGİ-]

الْمُذِلُّ el-MUZİLL     [-BİLGİ-]

الْبَصيِرُ el-BASİR     [-BİLGİ-]

السَّمِيعُ es-SEMİ'     [-BİLGİ-]

الحكم  el-HAKEM     [-BİLGİ-]

العدل  el-ADL     [-BİLGİ-]

اللَّطِيفُ el-LATİF     [-BİLGİ-]

الْخَبِيرُ el-HABİR     [-BİLGİ-]

الْحِلِمُ el-HALİM     [-BİLGİ-]

الْعَظِيمُ el-AZİM     [-BİLGİ-]

الْغَفُورُ el-ĞAFUR     [-BİLGİ-]

الشَّكُورُ eş-ŞEKUR     [-BİLGİ-]  eş-ŞAKİR

الْعَلِيُّ el-ALİYY     [-BİLGİ-]

الكبير el-KEBİR     [-BİLGİ-]

الْحَافِظُ el-HAFİZ     [-BİLGİ-]

المقيت  el-MUKİT     [-BİLGİ-]

الحسيب  el-HASİB     [-BİLGİ-]

الْجَلِيلُ el-CELİL     [-BİLGİ-]

الْكَرِيمُ el-KERİM     [-BİLGİ-]

الرقيب  er-RAKİB     [-BİLGİ-]

الْمُجِيبُ el-MUCİB     [-BİLGİ-]

الواسع  el-VASİ'     [-BİLGİ-]

الْحَكِيمُ el-HAKİM     [-BİLGİ-]

الْوَدُودُ el-VEDUD     [-BİLGİ-]

الْمَجِيدُ el-MECİD     [-BİLGİ-]

الْبَاعِثُ el-BAİS     [-BİLGİ-]

الشَّهِيدُ eş-ŞEHİD     [-BİLGİ-]

الْحقُّ el-HAKK     [-BİLGİ-]

الْوَكِيلُ el-VEKİL     [-BİLGİ-]

الْقَوِيُّ el-KAVİYY     [-BİLGİ-]

الْمَتِينُ el-METİN     [-BİLGİ-]

الْوَلِيُّ el-VELİYY     [-BİLGİ-]

الحميد  el-HAMİD     [-BİLGİ-]

المحصي  el-MUHSİ     [-BİLGİ-]

الْمُبْدِئُ el-MUBDİ     [-BİLGİ-]

الْمُعِزُّ el-MUİZZ     [-BİLGİ-]

الْمُحْيِ el-MUHYİ      [-BİLGİ-]

الْمُمِيتُ el-MUMİT     [-BİLGİ-]

الْحيُّ el-HAYY     [-BİLGİ-]

الْقَيُّومُ el-KAYYUM     [-BİLGİ-]

الْوَاجِدُ el-VACİD     [-BİLGİ-]

الْمَاجِدُ el-MACİD     [-BİLGİ-]

الْوَاحِدُ el-VAHİD     [-BİLGİ-]  الأَحَدُ el-AHED

الصَّمدُ es-SAMED     [-BİLGİ-]

الْقَادِرُ el-KADİR     [-BİLGİ-]

المقتدر  el-MUKTEDİR     [-BİLGİ-]

المقدم  el-MUKADDİM     [-BİLGİ-]

المؤخر  el-MUAHHİR     [-BİLGİ-]

الأَوَّل el-EVVEL     [-BİLGİ-]

الآْخِرُ el-AHİR     [-BİLGİ-]

الظَّاهِرُ ez-ZAHİR     [-BİLGİ-]

الْبَاطِنُ el-BATİN     [-BİLGİ-]

الْوَالِي el-VALİ      [-BİLGİ-]

الْمَتَعَالِ el-MUTEALİ     [-BİLGİ-]

البر el-BERR     [-BİLGİ-]

التَّوَّابُ et-TEVVAB     [-BİLGİ-]

المنتقم  el-MUNTAKİM     [-BİLGİ-]

الْعَفُوُّ el-AFUVV     [-BİLGİ-]

الرَّءُوفُ er-RAUF     [-BİLGİ-]

مالك الملك  MALİKU’L-MULK     [-BİLGİ-]

ذو الجلال والإكرام  Zü'l-Celali ve'l-İkram     [-BİLGİ-]

الْمُقْسِطُ el-MUKSİT     [-BİLGİ-]

الْجَامِعُ el-CAMİ’     [-BİLGİ-]

الْغَنِيُّ el-ĞANİYY     [-BİLGİ-]

المغني el-MUĞNİ     [-BİLGİ-]

الْمَانِعُ el-MANİ     [-BİLGİ-]

الضَّارُّ ed-DARR     [-BİLGİ-]

النَّافِعُ en-NAFİ'     [-BİLGİ-]

النُّورُ en-NUR     [-BİLGİ-]

الْهَادِي el-HADİ     [-BİLGİ-]

البديع  el-BEDİ'     [-BİLGİ-]

الْبَاقِي el-BAKİ     [-BİLGİ-]

الْوَارِثُ el-VARİS     [-BİLGİ-]

الرَّاشِدُ er-REŞİD     [-BİLGİ-]

الصبور  es-SABUR     [-BİLGİ-]

 

 

الْجَمِيلُ El-CEMİL: Güzel olan.

الْقَريِبُ El-KARİB

الرَّبُّ er-RABB

الْمُبِينُ el-MUBİN: Kullanna gerekli şeyleri açıklayan.

الْبُرْهَانُ el-BURHAN: Kullarına hak ve doğru yolu gösteren.

الْوَاقِي el-VAKİ: Koruyucu olan.

الْقَأَئُمُ el-KAİM: Varlığı başka varlığa bağlı olmayıp, tüm varlıklar ona muhtaçtır.

ذو الْقُوَّةِ ZU’L-KUVVETİ

الشَّدِيدُ eş-ŞEDİD: Azabı şiddetli olan.

الدَّائِمُ ed-DAİM: Varlığı devamlıdır. Evveli veya ahiri yoktur.

الْفَاطِرُ el-FATİR: Kainatı yoktan var eden.

السَّامِعُ es-SAMİ’: Her şeyi işiten.

الْمُعْطِي el- MUTİ: Dilediği kuluna dilediği kadar veren.

الْكَافِي EL-KAFİ: Kuluna yardımcı olmaya yeterli olan.

الأَبَدُ EL-EBED: Ebedi olan, varlığının sonu olmayan.

الصَّادِقُ ES-SADIK: Doğru olan.

الْمُنِيرُ EL-MUNİR: Varlıkları aydınlatan onlara nur veren.

التَّامُّ ET-TAMM: Eksiği olmayan. Noksansız.

الْقَدِيمُ EL-KADİM: Ezell olup varlığının başlangıcı olmayan.

الْوِتْرُ EL-VİTR: Zatında, sıfatlarında ve fiillerinde tek olan.

الَّذِي لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يَكُنَ لَهُ كُفُواً أَحَدٌ Öyle Allah ki doğurmadı, doğurulmadı ve hiçbir kimse O'nun dengi olamaz.

 

el-Kahir: Kahredici, yenici ve kullarına dilediği talimat ve ferman vermeye yetkili.

er-Raşid: Kullarına en doğru yolu gösteren.