DEVAM: 10- ALLAH (AZZE
VE CELLE)'NİN İSİMLERİ BABI
حدّثنا
هِشَامُ بْنُ
عَمَّارٍ.
حدّثنا عَبْدُ
الْمَلِكِ
بْنُ
مُحَمَّدٍ
الصَّنْعَانِيُّ.
حدّثنا أَبُو
الْمُنْدِرِ
زُهَيَيْرُ
ابْنُ
مُحَمَّدٍ
الَّتِميمِيُّ.
حدّثنا مُوسى
بْنُ
عُقْبَةَ.
حَدَّثَنِي
عَبْدُ
الرَّحْمنَ
الأَعْرَجُ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ؛
أَنَّ
رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم قَالَ ((إِنَّ للهِ
تِسْعَةً
وَتِسْعِينَ
اسْماً. مِائَةً
إِلاَّ
وَاحِداً.
إِنَّهُ
وِتْرٌ يُحِبُّ
الْوِتْرَ.
مَنْ حَفِظَهَا
دَخَلَ
الْجَنَّةَ.
وَهِيَ:
اللهُ، الْوَاحِدُ،
الصَّمدُ،
الأَوَّلُ،
الآْخِرُ،
الظَّاهِرُ،
الْبَاطِنُ،
الْخِالِقُ،
الْبَارِءُ،
الْمُصَوِّرُ،
الْمَلِكُ، الْحقُّ،
السَّلاَمُ،
الْمُؤْمِنُ،
الْمُهَيْمِنُ،
الْعَزِيزُ،
الْجَبَّارُ،
الْمُتَكَبِّرُ،
الرَّحْمنُ،
الرَّحِيمُ،
اللَّطِيفُ،
الْخَبِيرُ، السَّمِيعُ،
الْبَصيِرُ،
الْعَلِيمُ،
الْعَظِيمُ،
الْبَارُّ،
الْمَتَعَالِ،
الْجَلِيلُ،
الْجَمِيلُ،
الْحيُّ،
الْقَيُّومُ،
الْقَادِرُ،
الْقَاهِرُ،
الْعَلِيُّ،
الْحَكِيمُ،
الْقَريِبُ،
الْمُجِيبُ، الْغَنِيُّ،
الْوهَّابُ،
الْوَدُودُ،
الشَّكُورُ،
الْمَاجِدُ،
الْوَاجِدُ،
الْوَالِي،
الرَّاشِدُ،
الْعَفُوُّ،
الْغَفُورُ،
الْحِلِمُ،
الْكَرِيمُ،
التَّوَّابُ،
الرَّبُّ،
الْمَجِيدُ،
الْوَلِيُّ،
الشَّهِيدُ،
الْمُبِينُ،
الْبُرْهَانُ،
الرَّءُوفُ،
الرَّحِيمُ،
الْمُبْدِئُ،
الْمُعِيدُ،
الْبَاعِثُ،
الْوَارِثُ،
الْقَوِيُّ،
الشَّدِيدُ،
الضَّارُّ،
النَّافِعُ،
الْبَاقِي، الْوَاقِي،
الْخَافِضُ،
الرَّافِعُ،
الْقَابضُ،
الْبَاسِطُ،
الْمُعِزُّ،
الْمُذِلُّ،
الْمُقْسِطُ،
الرَّزَّاقُ،
ذو الْقُوَّةِ،
الْمَتِينُ،
الْقَأَئُمُ،
الدَّائِمُ،
الْحَافِظُ،
الْوَكِيلُ،
الْفَاطِرُ،
السَّامِعُ،
الْمُعْطِي،
الْمُحْيِ،
الْمُمِيتُ،
الْمَانِعُ،
الْجَامِعُ،
الْهَادِي،
الْكَافِي،
الأَبَدُ،
الْعَالِمُ،
الصَّادِقُ،
النُّورُ، الْمُنِيرُ،
التَّامُّ،
الْقَدِيمُ،
الْوِتْرُ،
الأَحَدُ،
الصَّمَدُ،
الَّذِي لَمْ
يَلِدْ
وَلَمْ
يَكُنَ لَهُ
كُفُواً
أَحَدٌ)).
قَالَ
زُهَيْرٌ:
فَبَلَغَنَا
مِنْ غَيْرِ وَاحِدٍ
مِنْ أَهْلِ
الْعِلْمِ؛
أَنَّ أَوَّلَهَا
يُفْتَحُ
بِقَوْلِ: لاَ
إِلهَ إِلاَّ
اللهُ
وَحَدَهُ
لاَشَرِيكَ
لَهُ. لَهُ
الْمُلْكُ
وَلَهُ
الْحَمْدُ،
بِيَدِهِ
الْخَيْرُ
وَهُوَ عَلَى
كُلِّ شَيْءٍ
قَدِيرٌ. لاَ
إِلهَ إلاَّ
اللهُ لَهُ
الأَسْمَاءُ
الْحُسْنَى.
في الزوائد:
لم يخرج أحد
من الأئمة
الستة عدد أسماء
الله الحسنى
من هذا الوجه
ولامن غيره، غير
ابن ماجة
والترمذيّ. مع
تقديم وتأخير.
وطريق
الترمذيّ
أصحّ شيء في
الباب.
قال: وإسناده
طريق ابن ماجة
ضعيف، لضعف
عَبْد الملك
بن محمد.
Ebu Hureyre
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir: «Şüphesiz Allahın 99 (yani) yüzden bir eksik ismi
vardır. Allah, şüphesiz tektir, tek olanı sever.Kim O 99 ismi hıfzedip
ezberlerse cennet'e girer. O isimler:
ALLAH, EL-VAHİD,
ES-SAMED, EL-EVVEL, EL-AHİR, EZ-ZAHİR, EL-BATIN, EL-HALIK, EL-BARİ,
EL-MUSAVVİR, EL-MELİK, EL-HAKK, ES-SELAM, EL-MU'MİN, EL-MUHAYMİN, EL-AZİZ,
EL-CEBBAR, EL-MÜTEKEBBİR, ER-RAHMAN, ER-RAHİM, EL-LATİF, EL-HABİR, ES-SEMİ',
EL-BASİR, EL-ALİM, EL-AZİM, EL-BARR, EL-MÜTEAL, EL-CELİL, EL-CEMİL, EL-HAYY,
EL-KAYYİM, EL-KADİR, ELKAHİR, EL-ALİ, EL-HAKİM, EL-KARİB, EL-MUCİB, ELĞANİ,
EL-VAHHAB,EL-VEDUD, EŞ-ŞEKUR, EL-MUCİD, EL-VACİD, EL-VALİ, ER-RAŞİD, EL-AFUVV,
ELĞAFUR, EL-HALİM, EL-KERİM, ET-TEVVAB, ER-RABB, EL-MECİD, EL-VELİYY, EŞ-ŞEHİD,
EL-MUBİN, EL-BURHAN, ER-RAUF, ER-RAHİM, EL-MUBDİ, EL-MUİD, EL-BAİS,, EL-VARİS,
EL-KAVİYY, EŞ-ŞEDİD, ED-DARR, EN-NAFİ', EL-BAKİ, EL-VAKİ, EL-HAFID, ER-RAFİ',
EL-KABID, , EL-BASİT, EL-MUİZZ, EL-MUZİLL, EL-MUKSIT, ER-REZZAK, ZU'L-KUVVE,
EL-METİN, EL-KAİM, ED-DAİM, EL-HAFIZ, EL-VEKİL, EL-FATIR, ES-SAMİ', EL-MU'Tİ,
EL-MUHYİ, EL-MUMİT, EL-MANİ, EL-CAMİ,
EL-HADİ, EL-KAFİ, EL-EBED, EL-ALİM, ES-SADIK, EN-NUR, EL-MÜNİR, ET-TAMM, EL-KADİM,
EL-VİTR, EL-AHED, ES-SAMED. Öyle Allah ki doğurmadı, doğurulmadı ve hiçbir
kimse O'nun dengi olamaz.
Zübeyr demiştir
ki: Bana bir çok ilim adamları tarafından ulaştığına göre Esma-i Hüsna'nın
evveline şu zikirle başlanır.
La ilahe
illallahu vahdehu la şerike lehu. Lehu'l-mulk ve lehu'l-hamd biyedihi'l-hayru
ve huve ala kulli şey'in kadir. La ilahe illallah. Lehu'l-Esmau'l-Husna. »
Meali: Allah'tan
başka ilah yoktur. O tektir, ortağı yoktur. Mülk O'nundur, hamd de O'nundur.
Hayır ancak O'nın elindedir ve O her şey'e kadirdir. Allah'tan başka ilah
yoktur. Esma-i Hüsna onadır.
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: İbn-i Mace ve Tirmizi'den başka. altı imamdan hiçbirisi
Allah'ın Esma-i Husna'sını ne bu vecihle ne de başka türlü tadad etmemiştir
(yani sayarak rivayet etmemiştir). İbn-i Mace ile Tirmizi'nin saydıkları
isimlerin sırasında takdim ve tehir vardır. Bu konuya dair senedlerin en
sıhhatlisi Tirmizi'ninkidir, İbn-i Mace'nin senedi, ravi Abdülmelik bin
Muhammed'in Zayıflığı sebebiyle zayıf bir seneddir.
AÇIKLAMA: Notta belirtildiği gibi Tirmizi de bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.
Müellifimizin senedi ile Tirmizi'nin senedi ravı el-A'ac'da birleşir. Fakat
müellifimizin rivayetinde bulunan bazı isimler, Tirmizi'ninkinde yok ve buna
karşın Tirmizi'nin rivayetinde bulunan bazı isimler müellifimizin rivayetinde
yoktur. Ayrıca müellifimizin rivayetinde "es-Samed" ve
"er-Rahim" isimleri mükerrerdir. Mükerrerlik durumu dikkate
alınmazsa, isimlerin toplamı yüz eder. "Allah" Lafza-i Celil'ni
hesaplamazsak kalan isimlerin toplamı doksan dokuz olur. Veya aynı anlamı
taşıyan "Kavi" ve "Zü'l-Kuvve" isimleri mükerrer sayılırsa
Lafza-i Celal dahil toplam doksan dokuz olur.
Gerek müellifimizin
rivayetinde gerekse Tirmizi'nin rivayetinde beyan edilen Esma-i Hüsna'nın
sayımı ile ilgili bölüm meefu mu, yoksa bazı raviler tarafından hadise
dercedilmiş bir ilave mi? Yani Esma-i Hüsna'nın bunlar olduğu, Resul-i Ekrem
tarafından mı buyurulmuş, yoksa ravilerden birisine ait bir söz müdür?
Bu noktada
ihtila! vardır. el-Hafız, el-Fetih'te bu konuya bir hayli geniş yer vermiştir.
el-Hafız bu arada şunu da söyler: "Ebu Hureyre (r.a.)'ın hadisine ait
senedIerin hiç birinde Esma-i Hüsna. sayılmamıştır. Yalnız Tirmizi'de el-Velid
bin Müslim'in rivayetinde ve İbn-i Mace'de Züheyr bin Muhammed'in Musa bin
Ukbe'den olan rivayetinde Esma-i Hüsna sayılmıştır. Bu iki rivayet el-A'rac
isimli ravide birleşir. Yani bu iki rivayet el-A'rac vasıtasıyla Ebu Hureyre
(r.a.)'a ulaşır. Durum böyle olduğu halde el-Velid bin Müslim'in rivayet ettiği
metin ile Züheyr bin Muhammed'in rivayet ettiği metin, yani Tirmizi'deki metin
ile İbn-i Mace'deki metin arasında Esma-i Hüsna'nın sayımı bakımından ciddi
farklılık, fazlalık ve eksiklik bulunur. Bu durum aşağıda belirtilecektir.
Hadisin Esma-i
Hüsna'nın sayımına dair bölümünün merfu' mu, yoksa müdrec mi, yani Nebi
(s.a.v.)'in buyruğu mu, yoksa bir ravinin ilavesi mi olduğu hususunda ihtila!
vardır. Alimlerin çoğuna göre merfudur. Bu gurubtaki alimler bu hadisi delil
göstererek, Kur'an-ı Kerim'de isim olarak geçmeyen ve Allah hakkında kullanılan
bir fiilden türerne isimlerin Allah hakkında kullanılmasının caizliğine
hükmetmişlerdir. Çünkü Tirmizi ve İbn-i Mace tarafından rivayet edilen bu
hadisteki isimlerin çoğu böyledir. Bir kısım alimler de isimlerin sayımı
bölümünün ravilerden biri tarafından ilave edildiği görüşündedir. Çünkü
rivayetlerin ekserisinde sayım yoktur.
Beyhaki: Esma-i
Hüsna'nın tayin ve sayımının her iki rivayette de ravilerden birisinin ilavesi
olması muhtemeldir ve isimler hususunda iki rivayet arasında görülen ciddi
ihtila! bundan dolayı olabilir. Buhari ve Müslim'in Esma'nın sayımına ait
bölümü rivayet etmemeleri bu ihtimalden kaynaklanır, demiştir.
el-Hafız daha
sonra İbn-i Mace'nin rivayetinde olmayıp da Tirmizi'nin rivayetinde bulunan
isimleri ve bunun aksine Tirmizi'nin rivayetinde bulunmayıp da İbn-i Mace'nin
rivayetinde bulunan, başka bir deyimle el-Velid'in rivayetinde bulunup da
Züheyr'inkinde olmayan ve bunun tersine el-Velid'in rivayetinde bulunmayıp da
Züheyr'in rivayetinde bulunan isimleri tesbit edip saymaktadır.
İBN-İ MACE'NİN
RİVAYETİNDE BULUNUP DA TİRMİZİ'NİN RİVAYETİNDE BULUNMAYAN ESMA-İ HÜSNA
EI-Barr,
el-Cemil, el-Kahir, el-Karib, er-Raşid, er-Rabb, el-Mubin, el-Burhan, eş-Şedid,
el-Vaki, Zü'i-Kuvve, el-Kaim, ed-Daim, el-Hafız, el-Fatır, es-Sami, el-Mu'ti,
el-Kafi, el-Ebed, eı-Alim, es-Sadık, el-Münir, et-Tamm, el-Kadim, el-Vitr ve
el-Ahed.
TİRMİZİ'NİN
RİVAYETİNDE BULUNUP DA İBN-İ MACE'NİN RİVAYETİNDE BULUNMAYAN ESMA-İ HÜSNA
EI-Kuddus,
el-Ğaffar, el-Kahhar, el-Fettah, el-Hakem, el-AdI, el-Kebir, el-Hafız,
el-Mukit, el-Hasib, er-Rakib, el-Vasi', el-Hamid, el-Muhsi. el-Muktedir.
el-Mukeddim, el-Müahhır, el-Berr, el-Müntakim, Malikü'l-Mülk. Zü'I-Celal'i
ve'l-İkram, el-Muğni, el-Bedi', er-Reşid ve es-Sablir.
Ebu'l-Hasan
el-Kabisi: Allah'ın isimleri ve sıfatları Tevkifi'dir, yani Kur'an-ı Kerim,
sabit hadis veya icma ile tesbit edilir. Esma-i Hüsna'nın tesbit ve tayini
hususunda kıyas yolunu işletmek mümkün değildir. Kur'an-ı Kerim'de Esma-i Hüsna
sayısı hususunda bir hüküm yoktur. Sünnet, yani sahih hadiste Esma-i Hüsna'nın
doksan dokuz aded olduğu sabit olmuştur. Bazı alimler Kur'an-ı Kerim'den doksan
dokuz isim çıkarmışlardır. Bunun ne derece doğru olduğunu Allah bilir. Çünkü
çıkarılan isimlerin bir kısmı Kur'an-ı Kerim'de isim olarak geçmiyor da Allah
hakkında kullanılan fiillerden alınmadır, demiştir.
el-Hafız daha
sonra bazı ilim adamlarının Kur'an-ı Kerim'den çıkardıkları doksan dokuz ismi
bir bir saymıştır. Gerek bu isimler ve gerekse bu hadis ile ilgili geniş bilgi
almak isteyenler el-Hafız'ın el-Fetih adlı kitabının 2.cildinin 180 - 194.
sayfasına müracaat edebilirler.
Şu noktayı da
belirteyim: Ehl-i Sünnet mezhebine göre Esma-i Hüsna'nın tesbiti Tevkifi'dir.
Kitab, Sünnet veya İcma' ile tesbit edilir. MutezIIe ve el-Keramiyye
mezhebIerine göre Tevkifi değildir. Yani bir sözcüğün manasının Allah hakkında
sabit olduğu akleri bilindiği takdirde o sözcükten türeme isim Allah hakkında
kullanılabilir.
Hadisin baş
kısmında "Allah tektir, tek'i sever" buyurulmuştur.
Allah'ın tek
oluşundan maksad O'nun zatında, sıfatlarında ve fiillerinde bir olup ortağı,
benzeri ve eşinin yokluğudur. Allah'ın Vitr'i, (teki) sevmesinin manası ise bir
çok amel ve ibadette tek rakamı çift rakam'a tercih buyurmasıdır. Bunun için
günde 5 vakit namazı, farz, abdest organlarını üçer defa yıkamayı sünnet
kılmış, Kabe-i Muazzama'yı yedi defa tavaf etmeyi, Safa ile Merve arasında yedi
defa sa'y etmeyi, cemrelere yedişer taş atmayı, Bu misaııeri çoğaltmak
mümkündür.
ESMA-İ HÜSNA VE
MANALARI:
اللهُ ALLAH [-BİLGİ-]
الرَّحْمنُ er-RAHMAN [-BİLGİ-]
الرَّحِيمُ er-RAHİM [-BİLGİ-]
الْمَلِكُ el-MELİK [-BİLGİ-]
الْقُدُّوسُ el-KUDDUS
[-BİLGİ-]
السَّلاَمُ es-SELAM [-BİLGİ-]
الْمُؤْمِنُ el-MU'MİN [-BİLGİ-]
الْمُهَيْمِنُ el-MUHEYMİN [-BİLGİ-]
الْعَزِيزُ el-AZİZ [-BİLGİ-]
الْجَبَّارُ el-CEBBAR [-BİLGİ-]
الْمُتَكَبِّرُ el-MÜTEKEBBİR [-BİLGİ-]
الخالق el-HALİK [-BİLGİ-]
الْبَارِءُ el-BARİ' [-BİLGİ-]
الْمُصَوِّرُ el-MUSAVVİR [-BİLGİ-]
الغفار el-ĞAFFAR [-BİLGİ-]
القهار el-KAHHAR [-BİLGİ-]
الْوهَّابُ el-VEHHAB [-BİLGİ-]
الرَّزَّاقُ er-REZZAK [-BİLGİ-]
الفتاح el-FETTAH [-BİLGİ-]
الْعَلِيمُ el-ALİM [-BİLGİ-]
الْقَابضُ el-KABİD [-BİLGİ-]
الْبَاسِطُ el-BASİT [-BİLGİ-]
الْخَافِضُ el-HAFİD [-BİLGİ-]
الرَّافِعُ er-RAFİ’ [-BİLGİ-]
الْمُعِيدُ el-MUİD [-BİLGİ-]
الْمُذِلُّ el-MUZİLL [-BİLGİ-]
الْبَصيِرُ el-BASİR [-BİLGİ-]
السَّمِيعُ es-SEMİ' [-BİLGİ-]
الحكم el-HAKEM [-BİLGİ-]
العدل el-ADL [-BİLGİ-]
اللَّطِيفُ el-LATİF [-BİLGİ-]
الْخَبِيرُ el-HABİR [-BİLGİ-]
الْحِلِمُ el-HALİM [-BİLGİ-]
الْعَظِيمُ el-AZİM [-BİLGİ-]
الْغَفُورُ el-ĞAFUR [-BİLGİ-]
الشَّكُورُ eş-ŞEKUR [-BİLGİ-] eş-ŞAKİR
الْعَلِيُّ el-ALİYY [-BİLGİ-]
الكبير el-KEBİR [-BİLGİ-]
الْحَافِظُ el-HAFİZ [-BİLGİ-]
المقيت el-MUKİT [-BİLGİ-]
الحسيب el-HASİB [-BİLGİ-]
الْجَلِيلُ el-CELİL [-BİLGİ-]
الْكَرِيمُ el-KERİM [-BİLGİ-]
الرقيب er-RAKİB [-BİLGİ-]
الْمُجِيبُ el-MUCİB [-BİLGİ-]
الواسع el-VASİ' [-BİLGİ-]
الْحَكِيمُ el-HAKİM [-BİLGİ-]
الْوَدُودُ el-VEDUD [-BİLGİ-]
الْمَجِيدُ el-MECİD [-BİLGİ-]
الْبَاعِثُ el-BAİS [-BİLGİ-]
الشَّهِيدُ eş-ŞEHİD [-BİLGİ-]
الْحقُّ el-HAKK [-BİLGİ-]
الْوَكِيلُ el-VEKİL [-BİLGİ-]
الْقَوِيُّ el-KAVİYY [-BİLGİ-]
الْمَتِينُ el-METİN [-BİLGİ-]
الْوَلِيُّ el-VELİYY [-BİLGİ-]
الحميد el-HAMİD [-BİLGİ-]
المحصي el-MUHSİ [-BİLGİ-]
الْمُبْدِئُ el-MUBDİ [-BİLGİ-]
الْمُعِزُّ el-MUİZZ [-BİLGİ-]
الْمُحْيِ el-MUHYİ [-BİLGİ-]
الْمُمِيتُ el-MUMİT [-BİLGİ-]
الْحيُّ el-HAYY [-BİLGİ-]
الْقَيُّومُ el-KAYYUM [-BİLGİ-]
الْوَاجِدُ el-VACİD [-BİLGİ-]
الْمَاجِدُ el-MACİD [-BİLGİ-]
الْوَاحِدُ el-VAHİD [-BİLGİ-] الأَحَدُ el-AHED
الصَّمدُ es-SAMED [-BİLGİ-]
الْقَادِرُ el-KADİR [-BİLGİ-]
المقتدر el-MUKTEDİR [-BİLGİ-]
المقدم el-MUKADDİM [-BİLGİ-]
المؤخر el-MUAHHİR [-BİLGİ-]
الأَوَّل el-EVVEL [-BİLGİ-]
الآْخِرُ el-AHİR [-BİLGİ-]
الظَّاهِرُ ez-ZAHİR [-BİLGİ-]
الْبَاطِنُ el-BATİN [-BİLGİ-]
الْوَالِي el-VALİ [-BİLGİ-]
الْمَتَعَالِ el-MUTEALİ [-BİLGİ-]
البر el-BERR [-BİLGİ-]
التَّوَّابُ et-TEVVAB [-BİLGİ-]
المنتقم el-MUNTAKİM [-BİLGİ-]
الْعَفُوُّ el-AFUVV [-BİLGİ-]
الرَّءُوفُ er-RAUF [-BİLGİ-]
مالك
الملك MALİKU’L-MULK [-BİLGİ-]
ذو
الجلال
والإكرام Zü'l-Celali ve'l-İkram
[-BİLGİ-]
الْمُقْسِطُ el-MUKSİT [-BİLGİ-]
الْجَامِعُ el-CAMİ’ [-BİLGİ-]
الْغَنِيُّ el-ĞANİYY [-BİLGİ-]
المغني el-MUĞNİ [-BİLGİ-]
الْمَانِعُ el-MANİ [-BİLGİ-]
الضَّارُّ ed-DARR [-BİLGİ-]
النَّافِعُ en-NAFİ' [-BİLGİ-]
النُّورُ en-NUR [-BİLGİ-]
الْهَادِي el-HADİ [-BİLGİ-]
البديع el-BEDİ' [-BİLGİ-]
الْبَاقِي el-BAKİ [-BİLGİ-]
الْوَارِثُ el-VARİS [-BİLGİ-]
الرَّاشِدُ er-REŞİD [-BİLGİ-]
الصبور es-SABUR [-BİLGİ-]
الْجَمِيلُ El-CEMİL:
Güzel olan.
الْقَريِبُ El-KARİB
الرَّبُّ er-RABB
الْمُبِينُ el-MUBİN:
Kullanna gerekli şeyleri açıklayan.
الْبُرْهَانُ el-BURHAN:
Kullarına hak ve doğru yolu gösteren.
الْوَاقِي el-VAKİ:
Koruyucu olan.
الْقَأَئُمُ el-KAİM:
Varlığı başka varlığa bağlı olmayıp, tüm varlıklar ona muhtaçtır.
ذو
الْقُوَّةِ ZU’L-KUVVETİ
الشَّدِيدُ eş-ŞEDİD:
Azabı şiddetli olan.
الدَّائِمُ ed-DAİM:
Varlığı devamlıdır. Evveli veya ahiri yoktur.
الْفَاطِرُ el-FATİR:
Kainatı yoktan var eden.
السَّامِعُ es-SAMİ’:
Her şeyi işiten.
الْمُعْطِي el-
MUTİ: Dilediği kuluna dilediği kadar veren.
الْكَافِي EL-KAFİ: Kuluna yardımcı olmaya yeterli olan.
الأَبَدُ EL-EBED: Ebedi olan, varlığının sonu olmayan.
الصَّادِقُ ES-SADIK: Doğru olan.
الْمُنِيرُ EL-MUNİR: Varlıkları aydınlatan onlara nur veren.
التَّامُّ ET-TAMM: Eksiği olmayan. Noksansız.
الْقَدِيمُ EL-KADİM: Ezell olup varlığının başlangıcı olmayan.
الْوِتْرُ EL-VİTR: Zatında, sıfatlarında ve fiillerinde tek olan.
الَّذِي
لَمْ يَلِدْ
وَلَمْ
يَكُنَ لَهُ
كُفُواً
أَحَدٌ Öyle Allah ki
doğurmadı, doğurulmadı ve hiçbir kimse O'nun dengi olamaz.
el-Kahir:
Kahredici, yenici ve kullarına dilediği talimat ve ferman vermeye yetkili.
er-Raşid:
Kullarına en doğru yolu gösteren.